Ulkemizdeki Madenler
Madenler
Türkiye madenler bakımından zengin bir ülkedir. Ayrıca bazı madenler bakımından dünyanın önemli ülkeleri arasındadır. Türkiye'nin madenlerinin tamamı henüz belirlenmemiştir. Her yıl yeni maden yataklarının bulunması bunun kanıtıdır.
Ülkemizin madenciliğinin şu andaki üretimi, tümüyle kendi endüstri kuruluşlarımızın gereksinimine yönelik değildir. Bir kısmı ham olarak ya da yarı işlenmiş halde dışarı satılmaktadır.
Bir madenin işletilmesinin karlı olabilmesi için; "cevher oranı" Yedekleriyle birlikte belirtilen miktarı fazla olmalıdır.
Anadolu, madenciliğin eskilere dayandığı bir yerdir. Ancak cumhuriyetin ilanından sonra kurulan maden teknik ve arama (M.T.A) enstitüsü, madenciliğimizi ciddi biçimde ele alınmasına yönelik olan bir kuruluştur. Bu kuruluş, arama çalışmaları gerçekleştirirken yine cumhuriyet döneminde kurulan ETİBANK, işletme ve pazarlama işlerini yürütmeye başlamıştır. Bu devlet kuruluşlarından başka, özel sektör kuruluşları da bulunmaktadır.
Madenler üç ana gruba ayrılır;
- Cevherleşmeye uğrayan ve kayaçların bileşimlerinden ergitilerek ayrılanlara metalik maden (demir, bakır, krom, kurşun vb.) denir.
- Cevherleşmeye uğrayan minerallerin doğrudan maden olarak kullanılanlara ametal (mermer, kiltaşı, zımpara taşı vb.) denir.
- Yakılarak kullanılan enerji kaynağı durumundaki madenlerede (kömür, petrol vb.) yakıt maden denir.
Bir maden yatağının işletilebilmesi bazı şartlara bağlıdır.
Bunların başlıcaları;
- Yeraltında bulunan maden rezervinin (toplam miktarın) yeterli olması
- Kayaç içindeki cevher oranının (tenor) yeterli olması
- İşleme merkezi, kullanım alanları ve ana yollara yakın olması
- Gerekli teknoloji ve sermayenin olması gerekir.
Türkiye maden çeşitliliği bakımından zengin olmasına rağmen madenler ülke geneline eşit dağılmadığı gibi bazı madenlerin hem rezervi hem de tenörü fazla olması nedeniyle işletilmesi ekonomik olmasına karşılık bazıları ekonomik değildir. Türkiye’deki madenlerin bulunup çıkarılması için 1935 yılında Maden Tetkik ve Arama Enstitütüsü (MTA) kurulmuştur
Başlıca Madenlerimiz
Demir
Kullanım alanı oldukça geniş olan ve hemen her bölgemizde rezervi bulunan demir ülkemizdeki ağır sayaninin hammadesi durumundadır. Başlıca demir yataklarımız; Divriği, Kangal (Sivas), Hekimhan, Hasançelebi (Malatya), Hatay, Kahramanmaraş ve Balıkesir’de bulunur. Buralarda çıkarılan demir cevheri Karabük, Karadeniz Ereğlisi ve İskenderun’daki demir-çelik tesislerinde işlenir. Yıllık demir cevheri üretimimiz 4.5 milyon ton civarındadır. Dünya’da en çok demir üreten ülkelerin başında Rusya, Çin ve ABD gelir.
Demir, endüstride en çok kullanılan maden cevheridir. Bu nedenle demir-çelik endüstrisinde ana maddedir.
Bakır
Bakırın kolay işlenmesi ve iletken bir metal olması nedeniyle kullanım alanı geniştir. Ülkemizde bakırın kullanımı çok eskilere dayanır. Örneğin 8-9 bin yıl öncesinde Çatalhöyük’te kapkacak yapımında bakır kullanılmıştır. Bakırın elektriği iyi iletmesi nedeniyle elektrik-elektronik sanayisinde, makine, mutfak ve süs eşyaları yapımı gibi alanlarda kullanılmaktadır. Yıllık bakır üretimimiz 3 milyon ton civarındadır. En önemli bakır yataklarımız Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Maden (Elazığ) ve Çayeli (Rize) dir. Murgul, Samsun, Maden ve Küre’de bakır işleme tesisleri bulunmaktadır.
Krom
Krom, demirin sertleşmesinde ve paslanmaz çelik elde edilmesinde kullanıldığı için demir-çelik sanayisinin önemli bir ham maddesidir. Paslanmaz çelik savaş sanayisinde, iş makineleri, gemi, uçak vb. araçların makine ve motorlarının yapımında kullanılır. Türkiye krom cevheri ihraç eden bir ülkedir. En önemli krom yatakları Guleman (Elazığ), Köyceğiz, Fethiye (Muğla), Orhaneli (Bursa), Pozantı (Adana), Kopdağı (Erzincan) da bulunur. Son yıllarda krom üretimi 1,5 milyon tonu geçmiştir. Bunun bir kısmı Antalya ve Elazığ’da bulunan ferrokrom tesislerinde işlenirken bir kısmıda ihraç edilir
Boksit
Boksit’in işlenmesiyle elde edilen alüminyumun kullanım alanı oldukça geniştir, inşaat, otomotiv, elektrik ve elektronik sektöründen mutfak malzemelerine ambalajlara kadar bir çok alanda kullanılmaktadır. Ülkemizdeki en önemli boksit yatakları Akseki (Antalya), Seydişehir (Konya), İslahiye (Gaziantep) ve Karaman’da bulunmaktadır. Bu yörelerden elde edilen boksit Seydişehir alüminyum tesislerinde işlenir.
Bor Mineralleri
Bor, boratlar ve bor bileşikleri olarak adlandırılan bor tuzundan elde edilir. Bor günümüzde ısıya dayanıklı cam gereçler, plastik elyaf ürünleri, fotoğrafçılık, ilaç, boya, çimento sanayisi, jet, roket yakıtlarında, uzay araçları yapımı ve nükleer reaktörlerde kullanılmaktadır. Bu özellikleri nedeniyle bor stratejik bir madendir. Türkiye’de dünya bor rezervinin yaklaşık 3/4 ü bulunmaktadır. Başlıca bor yatakları Seyitgazi (Eskişehir), Emet (Kütahya), Bigadiç (Balıkesir), Mustafa Kemal Paşa (Bursa) da bulunmaktadır. Bor mineralleri Bandırma ve Kırka (Eskişehir) daki boraks ve borik asit fabrikalarında işlenmektedir.
Kükürt
Tarım alanlarının ilaçlanmasında, gübre ve sülfirik asit üretiminde kullanılmaktadır. En önemli kükürt yatağı olan Keçiborlu’daki (İsparta) işletmeler kapatıldığı için ihtiyacımız petrol rafineleri artıklarından ve ithalat yoluyla karşılanmaktadır.
Zımpara Taşı
Sert bir taş olduğu için yüzeylerin cilalanması, düzleştirilmesi ve parlatılmasında kullanılır. En zengin yataklar Muğla, Ay¬dın ve Denizli illerlndedir.
Tuz
Tuz, ülkemizde bol miktarda bulunur. Ülkemizdeki tuz üretimi denizlerden, göllerden ve kaya tuzu yataklarından elde edilir. Yıllık tuz üretimimiz 1.750.000 ton civarındadır. Üretilen tuzun yarıdan fazlası göllerden elde edilir. En önemli göl tuzu yatağımız Tuz Gölü’dür. Türkiye’de tüketilen sofralık tuzun çok büyük bölümü buradan sağlanır. Deniz tuzları içinde ise en önemlisi izmir Körfezi’nde bulunan Çamaltı tuzlasıdır. Kayatuzu yataklarımız Çankırı, Erzurum, Nevşehir, Yozgat ve Kars’ta yer almaktadır.
Mermer
Dünya’nın önemli mermer üreticilerinden olan Türkiye zengin mermer yataklarına sahiptir. Afyon, Denizli, Muğla, Bilecik ve Marmara Adası mermerin en çok çıkarıldığı yerlerdir.
Fosfat
Petro-kimya sanayi, gübre sanayi, çimento, cam ve seramik sanayi gibi bir çok alanda kullanılan fosfat, Mardin, Adıyaman, Bingöl ve Bitlis illerindeki yataklardan çıkarılır.
Manganez
Sert çelik yapımında kullanılan manganez Adana, Denizli, Kastamonu, Balıkesir ve Sivas illerindeki yataklardan çıkarılır.
Asbest
Çok yüksek sıcaklıklara ve ateşe dayanıklı olması nedeniyle itfaiyeci elbiseleri, otomobillerin fren balataları ve çatı malzemelerinde kullanılır. En önemli asbest yatakları Bursa, iskenderun, Erzincan ve İzmir’de bulunur.
Barit
Petrol, doğalgaz ve yeraltı suyu sondajlarında sondaj çamurunun hazırlanmasında, sportif eşyalarda (bovling, golf ve teniz topu) cam sanayinde, çeşitli boyaların yapımında ve radyasyon kalkanı olarak ve kavucuk yapımında kullanılmaktadır. Antalya (Alanya ve Gazipaşa), Kahramanmaraş (Elbistan), Muş ve Eskişehir yörelerinde çıkarılmaktadır.
Feldispat
Feldispat, cam, seramik, kaynak elektrotları ve boya sanayisinde kullanılmaktadır. Önemli feldispat yatakları Manisa (Demirci), Kütahya (Simav), Aydın (Çine) ve Muğla (Milas) yörelerinde yer alır.
Oltutaşı
Oltutaşı küçük süs eşyaları ve tespih yapılarında kullanılmaktadır. En önemli yataklar Erzurum (oltu) da yer almaktadır.
Lületaşı
Küçük süs eşyaları, takı ve pipo gibi eşyaların yapımında kullanılan lületaşı Eskişehir’de çıkarılmaktadır
Civa
İzmir'in Ödemiş ve Karaburun, Konya'nın Sarayönü çevresinde ve ayrıca Niğde civarlarında çıkartılır.
Tas Komuru (Maden kömürü):
Yurdumuzda tüketilen enerji kaynakları arasında taş kömürünün önemli bir yeri vardır. Ayrıca demir-çelik ve kimya sanayiilerinin önemli ham maddesidir. Başlıca taş kömürü yataklarımız; Zonguldak ve çevresindedir. Burası Türkiye'nin tek maden kömürü havzasıdır. Bir milyon tonu aşan rezervi vardır.
Linyit
Yaygın olarak hemen her bölgemizde çıkarılır. Ege bölgesi linyitleri oldukça kalitelidir. Manisa'da Soma, Kütahya'da Tavşanlı, Tunçbilek ve Değirmisaz, Amasya'da Çeltek ve Erzurum en önemli çıkarım yerleridir. Kahramanmaraş'ın Elbistan, Muğla'nın Yatağan linyitlerinin kalori değeri düşüktür. Bu nedenle termik santrallerde kullanılır.
Petrol
Günümüzde önemli bir enerji kaynağı olan petrol, aynı zamanda kimya sanayiinin de ham maddesidir. Yurdumuzdaki petrol yatakları fazla zengin değildir. Mevcut petrol yataklarımız daha çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Batman, Siirt ve Diyarbakır'dadır. Adıyaman, Şanlı Urfa ve Mardin'de de petrol yatakları vardır. Üretilen petrol, ihtiyacımızın çok az bir kısmını (1/7) karşılamaktadır. Geri kalan kısmını dışardan karşılamaktayız.
Yurdumuzda ham petrolün arıtılması için rafineriler kurulmuştur. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde üretilen ham petrolün bir kısmı Batman Rafinerisine, bir kısmı da Batman-İskenderun boru hattı ile Dörtyol'a gönderilmektedir. Buradan da tankerlerle Ataş, İzmir ve İzmit rafinerilerine taşınmaktadır. İskenderun Körfezi ile Kırıkkale arasındaki petrol boru hattı ile de Kırıkkale Rafinerisine ham petrol aktarılmaktadır. Ayrıca Türkiye-Irak boru hattı ile Irak petrollerinin bir kısmı Yumurtalık Limanı'na taşınmaktadır. Bu taşımacılıktan Ülkemiz önemli bir gelir sağlamaktadır. Azerbaycan petrolünün de yapılacak boru hattı ile İskenderun Körfezi'ne getirilmesi planlanmaktadır. Yurdumuzda petrol aramalarına hızla devam edilmektedir.
Türkiye'de su gücünden elde edilen elektrik enerjisi üretimi her geçen gün artmaktadır. Barajlara dayalı elektrik üreten pek çok hidroelektrik santralimiz vardır. Bunların başlıcaları; Atatürk, Karakaya, Keban, Hasan Uğurlu, Demirköprü, Hasan Polatkan, Oymapınar ve Hirfanh hidroelektrik santralleridir. Bunların yanında yapımı devam eden hidroelektrik santrallerimiz de vardır.
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile Fırat ve Dicle üzerinde 21 baraj, 17 hidroelektrik santrali yapımı öngörülmektedir. Bu proje ile elde edilecek hidroelektrik enerji, Türkiye'deki mevcut hidroelektrik enerjiden çok daha fazla olacaktır.
Ayrıca, Denizli yakınlarında Sarayköy'de yüksek sıcaklıktaki su buharından enerji elde edilmektedir. Bu tür enerjiye "Jeotermal enerji" denir. Birçok yerinde çeşitli sıcaklıkta termal kaynaklar bulunan yurdumuz, bu enerji kaynağı açısından da şanslı görülmektedir. Yine yurdumuzun çeşitli yerlerinde güneş enerjisinden ısı enerjisi olarak yararlanılmaktadır. Yurdumuzda doğal gazdan da faydalanılmaktadır. Bir miktar yerli üretimin yanı sıra Rusya Federasyonu'ndan borularla, Cezayir'den de deniz yolu ile doğal gaz getirilmektedir. Özellikle büyük kentlerimizde daha çok kışın ısınmada kullanılan doğal gaz, hava kirliliğini de büyük ölçüde önlemektedir.
|